- birədili
- нареч.1. раз и навсегда, окончательно и бесповоротно2. все вместе
Azərbaycanca-rusca lüğət. Dörd cilddə. Bakı, “Şərq-Qərb”. M.T.Tağıyev . 2006.
Azərbaycanca-rusca lüğət. Dörd cilddə. Bakı, “Şərq-Qərb”. M.T.Tağıyev . 2006.
dili bozuk — sf., ğu Bir dili doğru ve düzgün konuşamayan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili yatkın — sf. Yabancı bir dili kolaylıkla öğrenme yeteneği olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili (başka bir dile) çalmak — bir kimsenin konuşması başka bir dile benzemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili varmak (veya varmamak) — bir sözü söylemeye gönlü razı olmak (veya olmamak) Süleyman Kâhyaya söylemeye kimsenin dili varmıyor, gücü yetmiyordu. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili bir karış dışarı çıkmak (veya sarkmak) — koşmaktan, yürümekten ve yorulmaktan çok susamak Koştu koştu da dili bir karış sarktı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili olsa da söylese (veya anlatsa) — cansız nesneler konuşabilseler, bazı olaylara tanıklık da edebilirler anlamında kullanılan bir söz Galata sokaklarının dili olsa da anlatsa... S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili yanmak — 1) üzüntü ve eziyet çekmek, zarara uğramak Otobüs yolculuğundan bir hayli dilim yandı. B. R. Eyuboğlu 2) nsz bıkmak, nefret etmek Şair neslinin şarkıdan o kadar dili yandı ki şarkı kelimesini nerede görse silip üstüne türkü diyecek. B. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili dönmemek — 1) bir sözü doğru, düzgün söylemeyi becerememek Bu kadar söz anlatmaya gücün yetiyor da yalnız bir ad söylemeye mi dilin dönmüyor? S. F. Abasıyanık 2) amacını iyi anlatamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili açılmak — herhangi bir sebeple konuşmayan kimse konuşmaya başlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili alışmak — çok kullandığı bir söze alışmak Bizim moruk ertesi güne devrisi der de ondan dilim alışmış. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dili ensesinden çekilsin! — bıktıracak kadar çok konuşan veya kötü sözler söyleyenler için kullanılan bir ilenme sözü … Çağatay Osmanlı Sözlük